"E tutto d'un tratto - in un vivido lampo di coscienza, come quando si accende di colpo uno zolfanello e lo si tiene sospeso sull'abisso che va oscurandosi - mi resi conto che io volevo si' vergognarmi, ma in realta' non mi vergognavo affatto, anzi in quell'abisso mi ritrovavo misteriosamente fiero, se non addirittura felice, del folle gesto.'"

"Giusto in quell'istante il pingue consorte si stava facendo largo dall'altra parte, ... e cosi' ... ci scontrammo con una tale violenza, che il cappello di lui, gia' un po' lasco, volo' a terra e i biglietti, malfermi nel nastro, schizzarono via in un ampio raggio sparpagliandosi al suolo ... Per un attimo l'uomo mi fisso. Stavo gia' per scusarmi in modo meccanico, quando un impulso cattivo mi serro' le labbra e cosi' lo guardai, invece, con freddezza e con una vaga aria di provocazione, insolente e offensiva."

"Adesso, nel momento in cui per la prima volta debbo raccontare in modo coerente qualcosa, solo adesso mi accorgo di quanto sia difficile racchiudere in una forma compatta quel fluire, che e' il senso vero di ogni esistenza."
( )

I read the title story and part of another and that will do. Perhaps more vivid in the original German. It was good for historic cultural details. ( )

Olaganüstü Bir Gece bitti. Uzun süredir kitaplığımda olan bir kitaptı ama Zweig okumayı bıraktığım için bugüne kadar okumamıştım. Hızlıca okuyup aradan çıkarmak maksadıyla okumaya başladım ama kitabı beğendim. Kitap diğer Zweig kitaplarının aksine karamsar bir tablo çizmediği için beni şaşırttı, bu yüzden Satranç'tan sonra en sevdiğim Zweig kitabı oldu. ( )

Stefan Zweig'in Olaganustu Bir Gece'si ruhsal bir uyanisi anlatiyor. Kitabin basindaki ana karakter olan genc adam kitabin sonundaki ile ayni insan degil. Sinirda bir zalim sayilacak insan, herhangi bir heyecan duymak icin cesitli yanlis islere bulasiyor. Ama sonunda, bir gece kadar kisa bir zamanda baskalarina yardim etmek gibi ilkel bir duyguda istedigi duygusalliga ulasabiliyor. Zweig de farkettigim "fark" cok genel duygulari, olaylari anlatimiyla ozellestirebiliyor. Mesela aksamin geldigini kestane agaclarinin sallanmasindan, insanlarin hislerini mimiklerinden goruyorsunuz, canlandiriyorsunuz. Bu hikaye 1910larin Vienna aristokrasisinde gecse de.. ( )

Çok çok güzeldi Zweig'in duyguları en derinlerinde yaşamasını ve yaşatmasını seviyorum. ( )